Neydik, ne olduk?
İşlerin iyi olduğu güzel günlerde, çok daha iyi olacağı düşüncesiyle oluşturulan yapılar, kurulan kadrolar, daralma dönemlerinde şirketin sırtına yük olur. Açılan şubeler, kiralanmış depolar, alınmış bolca personel kapasitenin artırılması için atılmış adımlar birer pişmanlık kaynağı olur. Hele ülkemiz gibi, işçilik ve kira maliyetlerinin akıl sır ermez ve satışlarla kıyaslanamaz seviyeye geldiği memleketlerde.
PKF İstanbul Yönetim Danışmanlığı ekibi olarak, son bir yıldır bilhassa da yılbaşından beri, temas kurduğumuz her işletmede, kadro yapısı, fonksiyonların işe yararlığı, daralan iş hacmi ile ortaya çıkan verimsizlik, atıl işgücünün analizi gibi konuların gözden geçirilmesi için talepler alıyoruz. Bunlar bizim her zaman çalıştığımız konular ama, bu konularda ince hesaba girmeyen pek çok şirketin de, özellikle önümüzdeki bir yılın belirsizlikleri ile, kendine çeki düzen verme konusunda büyük bir istek duyduğunu görüyoruz.
İşletmeyi, ticaret hacmi ile orantılı maliyet yapısına getirmek,-ayağı yorgana göre uzatmak- pek çok şirketi büyük zarardan, yanlış personel çıkarımı ile işlev kaybından ve hatta kimi durumlarda iflastan kurtaran bir etki meydana getiriyor. Gereksiz departmanları kapatarak veya birleştirerek, her personelin görev alanlarını genişleterek yapılan operasyonlar, işletme genel giderleri hakkında yapılan etraflı tartışmalar hatırı sayılır gider düşüşlerine imkân sağlıyor.
Yabancı kelimeleri Türkçe metinler içerisinde yerli-yersiz kullanmayı pek doğru bulmam. Ama Downsizing terim halini almış bir kelime; bir sürecin-planın, yeniden düşünmenin kavramsallaşmış ismi. Türkçesi yok ama en yakın tercümesi “İşletmede Ebat Küçültme”.
İşletme literatüründeki tanımı ise şu şekilde:
Downsizing; bir işletmenin personel, operasyonlar veya diğer kaynaklarda kesintilere gitmesini ifade eden bir terimdir. Bu kesintiler genellikle işgücü azaltma, departmanların birleştirilmesi veya kapatılması, üretim tesislerinin küçültülmesi veya satılması gibi yöntemlerle gerçekleştirilir. Downsizing, genellikle işletmelerin maliyetleri azaltma, operasyonel verimliliği artırma veya finansal zorluklarla başa çıkma amacıyla benimsendiği stratejik bir karardır.
Downsizing sürecinde neler yapılır?
Her biri işletmenin kendi yapısına, sorunun derinliğine, finansal durumuna göre verilecek kararlar neticesinde bir öncelik sıralaması oluşturulur. Genel olarak ebat küçültme çalışmaları sırasında başvurulan yöntemler şunlardır:
- İşgücü azaltma: İşletmeler, personel maliyetlerini azaltmak amacıyla personel sayısında kesintiye Bu, işten çıkarmalar, emeklilik teşvikleri veya işe alımların durdurulması gibi yöntemlerle gerçekleştirilebilir.
- Departmanların birleştirilmesi veya kapatılması: İşletmeler, operasyonel verimliliği artırmak veya maliyetleri düşürmek amacıyla birbirine benzer departmanları birleştirebilir veya gereksiz departmanları kapatabilir.
- Üretim tesislerinin küçültülmesi veya satılması: İşletmeler, talep düşüşü veya operasyonel gereksizlikler nedeniyle üretim tesislerinin boyutunu küçültebilir veya satışa çıkarabilirler.
- Proje veya program kesintileri: İşletmeler, belli projeleri veya programları durdurarak kaynaklarını yönlendirebilirler. Bu, gelecek vaat etmeyen projelerin iptali veya önceliklerin yeniden belirlenmesi şeklinde olabilir.
- Satış ve iş ortaklıklarının düzenlenmesi: İşletmeler, belirli satış kanallarını veya iş ortaklıklarını gözden geçirebilir ve gereksiz olanları sonlandırabilir veya yeniden yapılandırabilir. Bu, maliyetleri düşürmek veya daha verimli satış stratejileri oluşturmak için yapılabilir.
- Satın alma ve tedarik zinciri yönetimi: İşletmeler, satın alma işlemlerini azaltabilir veya tedarik zincirindeki fazlalıkları ortadan kaldırabilirler. Bu, tedarikçi sayısının azaltılması, stok düzeylerinin optimize edilmesi veya tedarik zincirindeki diğer iyileştirmelerle gerçekleştirilebilir.
- Ofis alanlarının düzenlenmesi: İşletmeler, ofis alanlarını küçültebilir, gereksiz mülkiyetleri satabilir veya kiralayabilir, esnek çalışma modellerini benimseyebilir veya çalışanların uzaktan çalışma imkanlarını artırabilirler.
- Kurumsal yönetim ve organizasyonel yapıda değişiklikler: İşletmeler, yönetim katmanlarını azaltabilir, organizasyonel yapılarını basitleştirebilir veya bazı fonksiyonları dış kaynaklardan sağlayarak iç yapılarını revize edebilirler.
- Ürün veya hizmet portföyünde konsolidasyon: İşletmeler, pazar talebine yanıt olarak ürün veya hizmet portföylerini gözden geçirebilir ve gereksiz veya kar getirmeyen ürünleri/hizmetleri konsolide edebilir veya sonlandırabilirler.
- Rekabetçi fiyatlandırma stratejileri: İşletmeler, rekabetçi bir pazarda maliyetleri düşürmek amacıyla ürün veya hizmetlerinin fiyatlarını gözden geçirebilirler. Bu, rekabet avantajı elde etmek veya pazar payını artırmak için yapılabilir.
- İş süreçlerinin yeniden tasarımı: İşletmeler, operasyonel verimliliği artırmak ve maliyetleri düşürmek amacıyla iş süreçlerini yeniden tasarlayabilirler. Bu, manuel işlemlerin otomasyonu, gereksiz adımların kaldırılması veya iş akışlarının yeniden yapılandırılması şeklinde olabilir.
- Müşteri segmentasyonu ve hedefleme: İşletmeler, kriz dönemlerinde müşteri segmentasyonunu ve hedeflemeyi gözden geçirebilirler. Daha karlı müşteri gruplarına odaklanmak veya belirli pazar segmentlerinden vazgeçmek gibi stratejiler benimseyebilirler.
- Marka ve pazarlama harcamalarında kısıntılar: İşletmeler, kriz dönemlerinde marka ve pazarlama harcamalarını azaltabilirler. Bu, reklam bütçelerinde kısıntı yapmak, pazarlama etkinliklerini daha etkili hale getirmek veya dijital pazarlama kanallarına daha fazla odaklanmak şeklinde olabilir. Pazarlama gücünü yitirmeden, atıl kısımlar varsa bunların gözden geçirilmesi şeklinde ifade etmek daha doğru olur.
- İşletme giderlerinde genel kısıntılar: İşletmeler, kriz dönemlerinde genel giderleri azaltmak için çeşitli önlemler Ofis malzemeleri, seyahat harcamaları, toplantı giderleri gibi alanlarda kısıntılar yapılabilir veya alternatif, daha ekonomik çözümler aranabilir.
- Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) harcamalarında kısıntılar: İşletmeler, kriz dönemlerinde Ar-Ge harcamalarını azaltabilir veya belirli projelere odaklanarak Ar-Ge bütçelerini optimize Bu, daha acil veya stratejik öneme sahip projelere öncelik vermek ve kaynakları doğru şekilde dağıtmak anlamına gelebilir.
- İşletme varlıklarının satışı veya kiralanması: İşletmeler, kriz dönemlerinde gereksiz veya kullanılmayan varlıklarını satışa çıkarabilir veya kiraya verebilirler. Bu, ofis binaları, taşıt filosu, ekipmanlar veya diğer mülkiyetler olabilir.
- İşletme genişleme planlarının askıya alınması: İşletmeler, kriz zamanlarında yeni pazarlara veya coğrafi bölgelere genişleme planlarını askıya Bu, yeni mağaza açılışları, şubelerin kurulması veya üretim tesislerinin genişletilmesi gibi planları içerebilir.
- Yönetim ücretlerinde kısıntılar: İşletmeler, üst düzey yöneticilerin maaşlarında kısıntıya gidebilir veya performans primleri gibi yan hakları azaltabilirler.
- İşletme kültüründe değişiklikler: İşletmeler, kriz dönemlerinde işletme kültüründe değişikliklere gidebilirler. Daha esnek çalışma modelleri benimseyerek veya karar alma süreçlerini revize ederek daha hızlı ve etkin bir iş yapma kültürü oluşturabilirler.
- İşletme stratejisinin yeniden belirlenmesi: İşletmeler, kriz dönemlerinde stratejik hedeflerini gözden geçirebilir ve daha odaklı veya sınırlı bir strateji benimseyebilirler. Bu, belirli pazar segmentlerine veya ana ürünlere odaklanma, rekabet avantajı sağlama veya maliyet liderliği stratejilerinin yeniden belirlenmesi anlamına gelebilir.
- Performans değerlendirme ve kpı’ların yeniden belirlenmesi: İşletmeler, kriz dönemlerinde performans ölçütlerini ve anahtar performans göstergelerini (KPI’lar) yeniden belirleyebilirler. Bu, daha gerçekçi ve ulaşılabilir hedeflerin belirlenmesini sağlar ve çalışanların motivasyonunu artırır.
- Satış ve pazarlama kanallarının yeniden yapılandırılması: İşletmeler, kriz dönemlerinde satış ve pazarlama kanallarını gözden geçirebilir ve daha etkili veya verimli kanallarla çalışmaya Bu, dijital pazarlama stratejilerine daha fazla yatırım yapmayı veya daha etkili satış ekipleri oluşturmayı içerebilir.
- Çalışan katılımı ve geribildirim: İşletmeler, kriz dönemlerinde çalışanların katılımını ve geri bildirimlerini önemseyerek, iş gücünün motivasyonunu ve bağlılığını artırabilirler. Bu, kriz zamanlarında çalışanların desteğini ve işletmenin hedeflerine olan bağlılığını güçlendirmek açısından önemlidir.
- Çalışma saatlerinde düzenlemeler: İşletmeler, kriz dönemlerinde çalışma saatlerini düzenleyerek maliyetleri düşürebilirler. Bu, kısmi süreli çalışma modellerine geçiş yapmak, esnek çalışma saatleri sunmak veya haftalık çalışma saatlerini azaltmak şeklinde olabilir.
- Yeniden eğitim ve yetenek geliştirme programları: İşletmeler, kriz dönemlerinde çalışanların yeniden eğitim ve yetenek geliştirme programlarına daha fazla yatırım Bu, çalışanların becerilerini güncellemelerine ve işletmenin değişen ihtiyaçlarına uyum sağlamalarına yardımcı olabilir.
Downsizing’in etkileri
Downsizing, hem işletme içinde hem de dışında çeşitli etkilere sahip olabilir. İçeride, işgücü azaltmaları moralsizlik yapabilir, kalan çalışanlarda güvensizlik duygusu yaratabilir ve verimlilik düşebilir. Ayrıca, işten çıkarılan çalışanlar ve onların aileleri için finansal zorluklar ve duygusal stres yaratabilir. Dışarıda ise, downsizing uygulayan işletmelerin itibarı ve müşteri güveni zarar görebilir, bu da pazar payı kaybına yol açabilir. Doğru iletişim asla ihmal edilmemesi gereken bir gündemdir.
Downsizing döneminde pazarlama
Ebat küçültme uygulamalarını, mutlaka pazarlama yönlü çalışmalarla desteklemek gerekir. Mevcut yapıyı-etkinliği gözden geçirmekte fayda vardır, pazarlamanın da verimli yapılanı makbuldür ama pazarlama gücünü kırıcı çalışmalardan kaçınılmalıdır. Şirketin maliyet oluşturan ve “iş olmazsa mutlaka atıl kalacak” bütün bölümleri gözden geçirilirken,-yeni iş getirme kabiliyeti- olan kapılarını kesinlikle kapatmamak gerekir. Ebat küçültme çalışmalarındaki en büyük hata, pazarlama fonksiyonlarından da tamamen vazgeçerek işletmenin dünyasını kalıcı olarak küçültmeye dönük hareketlerdir. Piyasalar açıldığında tekrar istihdam edilebilecek kadrolar vardır ancak pazarlama bir fonksiyon olarak hiçbir zaman tamamen İptal edilmemelidir.
Son söz: İşletmemizi öldürmeyen her zorluk güçlendirir. Mühim olan hayatta kalıp, öğrenebilmek.