Kadın İşçiye Verilen Süt İznine İlişkin İşlemlerSüt izni, kadın çalışanların bir yaşından küçük çocuklarını emzirme hakkını tanıyan bir düzenleme olup, bu hak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 74. maddesi ile kapsamlı bir şekilde ele alınıyor. Bahsi geçen kanun maddesinde, “Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir.” şeklinde ifade ediliyor. İşçi, bu süreyi hangi saatler arasında ve kaç parçaya bölerek kullanacağını kendisi tayin eder. Bu süre, günlük çalışma süresine dahil edilir.

6663 sayılı Kanun’un 22. maddesinde yer alan hükme göre, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanun kapsamına dahil olup olmamasına bakılmaksızın tüm işçilere uygulanacağını belirtiyor. Kanuni düzenlemeleri de göz önüne alarak, işçinin süt iznine hak kazanabilmesi için aranan şartlar şöyle:

  • Kadın işçi olmak,
  • Çocuğun bir yaşından küçük olması,
  • İş sözleşmesiyle çalışıyor olmak,
  • İşçinin ücretsiz izin durumda olmaması.

Yukarıda belirtilen şartları karşılayan kadın işçilere, çocukları bir yaşına ulaşıncaya kadar süt izni verilmesi, yasal bir zorunluluktur.

Süt izninin müddeti, çalışanın yasal doğum izninin sona erdiği tarihten itibaren başlar ve çocuğun bir yaşını doldurmasıyla birlikte son bulur. Süt izninin toplam süresi bir buçuk saattir. Günlük çalışma süresi çerçevesinde, bölünerek de kullanılma imkânı bulunmuyor.

Süt izninin günlük çalışma saatleri içinde nasıl değerlendirileceği, işçinin talebine bırakılmış olup, bu durum işçilerin ihtiyaçlarına en uygun şekilde faydalanmalarına imkân tanıyor. Öte yandan, süt izni süresince geçen zaman, İş Kanunu’nun 66. maddesi gereği çalışma süresinden sayılıyor. Süt izninin, işçinin doğumdan sonraki ücretli izin süresi sona erdikten (genellikle 8 hafta, ancak erken doğum durumunda bu süreye 5 hafta eklenebiliyor) çocuğun bir yaşına kadar kullanılabileceği dikkate alındığında, toplam süre yaklaşık 10 ay olarak öngörülüyor.

5510 sayılı Kanun’un 13. maddesinde iş kazası tanımı yapılırken “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda () meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.” şeklinde süt iznine dikkat çekilmiyor. Bu bağlamda, kadın sigortalının çocuğunu emzirirken bir iş kazası geçirmesi durumunda, kolluk kuvvetlerine derhal bildirimde bulunulması ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na kazadan sonraki üç iş günü içerisinde gerekli bilgilendirmenin yapılması zorunludur.

2016/21 sayılı Kısa Vadeli Sigortalı Kolları Uygulamaları başlıklı SGK genelgesine göre, bir kadın sigortalının çocuğunu emzirmek amacıyla belirlenen süre zarfında işyerindeki emzirme odasında merdivenden düşmesi sonucunda gerçekleşen kaza iş kazası olarak değerlendirilmiştir. Yargıtay, sigortalının süt izni süresinde iş yerine ulaşmaya çalışırken yolda karşıdan karşıya geçerken bir aracın çarpması sonucunda yaşamını yitirmesini iş kazası olarak değerlendirmiştir.

Süt izni uygulamasına dair düzenlemeler

Ücretsiz izinden (yarım çalışma ödeneğinden) faydalanan kadın işçi için belirli koşullar altında, ilk doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün ve takip eden doğumlarda 180 güne kadar çalışma süresinin yarısı kadar verilen ücretsiz izin süresince süt izni uygulaması söz konusu olmayacaktır. Nihayetinde, bu mesele, Analık İzni veya Ücretsiz İzin Sonrası Gerçekleştirilecek Kısmi Süreli Çalışmalarla İlgili Yönetmeliğin 6. Maddesinde “Ücretsiz izinden yararlanan kadın işçiye, bir yaşından küçük çocuğunu emzirmesi için günde toplam bir buçuk saat olan süt izni uygulanmaz.”  şeklinde düzenlenmiştir.

Gebe Veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları Ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik’in 6. maddesinde “Çalışan, gebelik ve emzirmeye başlama halinde işverenini bilgilendirir.” ifadesi yer alıyor. Dolayısıyla işçi, gebelik halini ve çocuğunu emzirmeye başladığını işverene bildirme zorunluluğuna sahiptir. Bu nedenle, süt izninin kullanılabilmesi için işçinin talepte bulunmasına gerek olmadığı, yalnızca işvereni bilgilendirmenin yeterli olduğu belirtilebilir.

Yine, Yönetmeliğin 9. maddesindeki “Gebe veya emziren çalışan günde yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz.” düzenlemesiyle çalışma saatleri kısıtlanmış olup sonuç olarak, emziren kadın işçiye tanınan 1,5 saatlik süt izni, çalışma süresinden düşüleceği için, işçinin günlük çalışma süresi, süt izni çıkarıldıktan sonra 6 saati (7,5-1,5) aşamayacaktır.

Yönetmeliğin 13. maddesi gereğince, 100-150 kadın işçi istihdam eden işletmeler, çalışanların çocuklarını emzirebilmeleri amacıyla, işyerlerinden ayrı ve en fazla 250 metre mesafede bir emzirme odası kurma zorunluluğuna tabidir. İşçinin süt izni kullanımı sırasında meydana gelen bir kaza, sosyal güvenlik mevzuatı nezdinde iş kazası olarak değerlendirilir. Bu bağlamda, kadın sigortalının çocuğunun bulunduğu yer ile bu yere gidiş gelişleri esnasında ve emzirme sürelerinde yaşadığı kazalar, iş kazası olarak değerlendirilecektir.

Süt iznine aykırı işçi çalıştırmanın idari ve hukuki sonuçları

Süt izninin yasal çerçevelere uygun bir şekilde kullanılmaması, idari yaptırımlarla sonuçlanıyor.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 104. maddesine göre süt iznini kullandırmayan veya yasaya aykırı bir şekilde kullandıran işverenlere, 2025 yılı itibarıyla 21.213,00 TL tutarında idari para cezası uygulanıyor.

Diğer bir yandan, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 26(n) maddesi gereğince, yönetmelikte belirtilen kadın işçi sayısını istihdam etmesine karşın emzirme odası tesis etmeyen, işyerinin tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre 26.529 TL’den 53.058 TL’ aylık idari para cezası uygulanıyor.

İş sözleşmesinin sona ermesi hususunda, süt izninin hukuka aykırı bir şekilde kullandırılması, 4857 sayılı Kanun’un 24/II-f maddesi gereğince çalışma şartlarının yerine getirilmemesi dolayısıyla, işçiye iş sözleşmesini haklı sebeple feshetme olanağı tanıyor. Emziren kadın işçilerin, günlük çalışma sürelerinin aşılması durumunda, haftalık 45 saatlik çalışma süresinin aşılması dikkate alınmaksızın, fazla mesai ücretinin ödenmesi zorunludur.

Aksi takdirde, 4857 sayılı Kanun’un 102/c maddesi gereğince, bu durumdan etkilenen her işçi için 2025 yılı itibarıyla 3.837,00 TL tutarında idari para cezası uygulanacaktır. Konuyu somut bir örnekle açıklamak gerekirse; 2025 itibarıyla haftada 6 gün, günde 7,5 saatlik bir çalışma düzenine sahip bir işyerinde, emziren iki kadın işçinin haftada 2 gün 7,5 saat, kalan gün ise 6 saat çalıştığını düşünelim. Bu durumda, 2 günlük süt izninin yasaya aykırı bir şekilde kullandırılması sebebiyle, her bir işçinin 2*1,5=3 saat fazla mesai yaptığı kabul edilecektir. Dolayısıyla, haftalık çalışma süresi 45 saati aşmamış olsa bile, bu 3 saatlik fazla çalışma için işçiye fazla mesai ücreti ödenmesi gerekir. Eğer söz konusu iki işçi için fazla mesai ücretinin ödenmediği tespit edilirse, işveren aleyhine 3.837,00 TL*2 = 7.674,00 TL tutarında idari para cezası uygulanması talep edilecektir.

Sonuç olarak…

Süt izni, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 7. maddesinde yer alan ve işverenin işçiye vermekle yükümlü olduğu zorunlu bir hak olarak tanımlanıyor. Bahsi geçen yasa hükmü çerçevesinde, yalnızca 4857 sayılı İş Kanunu kapsamındaki işçiler değil, aynı zamanda iş sözleşmesiyle istihdam edilen tüm çalışanlar da bu düzenlemeden faydalanabilecektir.

Süt izni süresi günde 1,5 saat olarak belirlenmiştir ve bu sürenin nasıl kullanılacağı, toplu veya kısmi olarak, çalışanın tercihine bırakılıyor. Ancak, süt izninin yargı kararlarında vurgulandığı gibi, ertelenemez niteliği dolayısıyla toplu şekilde kullandırılması mümkün değildir.

PKFİSTANBUL
PKF İstanbul is a member of PKF Global, the network of member firms of PKF International Limited, each of which is a separate and independent legal entity and does not accept any responsibility or liability for the actions or inactions of any individual member or correspondent firm(s).


“PKF`` and the PKF logo are registered trademarks used by PKF International Limited and member firms of the PKF Global Network.

They may not be used by anyone other than a duly licensed member firm of the Network.

Eski Büyükdere Cad. Park Plaza, No: 14 Maslak İSTANBUL

PKFİSTANBUL
PKF İstanbul, PKF Global'a bağlı bir üye olup, her biri ayrı ve bağımsız hukuki bir varlık olan PKF International Limited üye firmalarının ağıdır. Her bir üye veya yazışma firmasının eylemleri veya eylemsizliği konusunda hiçbir sorumluluk veya yükümlülük kabul etmemektedir.

PKF İstanbul is a member of PKF Global, the network of member firms of PKF International Limited, each of which is a separate and independent legal entity and does not accept any responsibility or liability for the actions or inactions of any individual member or correspondent firm(s).
Eski Büyükdere Cad. Park Plaza, No: 14 Maslak İSTANBUL
HİZMETLERİMİZSizlere neler sunuyoruz?
Son Yazılar