Varlık Barışı Bu Defa Farklı

Kamuoyunda varlık barışı olarak bilinen bazı varlıkların ekonomiye kazandırılması uygulaması Türk mali sistemi açısından yeni bir uygulama değildir. Daha önce; 5811 sayılı Kanunla 2008 yılında, 6486 sayılı Kanunla 2013 yılında, 6736 sayılı Kanunla 2016 yılında, 7143 sayılı Kanunla 2018 yılında, 7186 sayılı Kanunla 2019 yılında ve 7256 sayılı Kanunla da 2020 yılında varlık barışı düzenlemeleri getirilmişti.

7256 sayılı Kanunla getirilen varlık barışından yararlanmak için son süre 30 Haziran 2021’di. Akabinde çıkarılan Cumhurbaşkanı kararnameleri ile bu süre önce 31 Aralık 2021’e ve sonra da 30 Haziran 2022’ye uzatıldı. 7256 sayılı Kanunla getirilen varlık barışından yararlanma süresinin sonra ermesinden sadece 1 gün sonra TBMM’de yeni bir varlık barışı düzenlemesi yapıldı ve 7417 sayılı Kanun olarak 5 Temmuz 2022’de Resmi Gazetede yayımlandı.

Bu defa getirilen yeni varlık barışı düzenlemesi öncekilerden önemli ölçüde farklılaşan detaylar içermektedir. Bu detaylara geçmeden önce, varlık barışı nedir ona bakalım.

Varlık Barışı Nedir?

Varlık barışı en basit tanımıyla, gerçek ve tüzel kişilere, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışındaki varlıklarını kayda alma ve bu varlıklara serbestçe tasarruf edebilme imkanı tanıyan bir düzenlemedir. Buna göre, yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile yurtiçinde ise bunlara ek olarak taşınmazlar da varlık barışına konu edilebilmektedir.

Yurtdışındaki Varlıkların Bildirimi

Varlık barışı düzenlemesinin esas amacı yurtdışındaki varlıkların Türkiye’ye getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasıdır.  Kapsam dahilindeki yurtdışı varlıklar için banka ve aracı kurumlara bildirim yapılması ve bildirime konu edilen varlıkların bildirim tarihinden itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi gerekmektedir. Yurtdışından Türkiye’ye getirilen varlıklarla ilgili olarak vergi dairesine herhangi bir beyanda bulunulmayacaktır.

Varlıkların Türkiye’ye Getirilmesi

Peki varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi şart mıdır? Konu ile ilgili olarak çıkarılan Tebliğ uyarınca; varlıklar fiziki olarak Türkiye’ye getirilebileceği gibi Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba da transfer edilebilecektir. Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak hesaba ilgili varlığın transferi işlemlerinde, bildirimde bulunan hesap sahibi ile yurtdışından varlığı transfer edenin farklı kişiler olması düzenlenmeden faydalanılmasına engel değildir.

Türkiye’de Bulunan Varlıkların Bildirimi

Türkiye’de bulunan ancak kanuni defterlerde yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar varlık barışı kapsamında bildirilebilecektir. Bu bildirim, bağlı olunan vergi dairesine yapılacaktır.

Bildirilen Varlıklara İlişkin Olarak Ne Kadar Vergi Ödenecektir?

Yeni varlık barışı düzenlemesinin bir öncekinden en önemli farkı bildirilen varlıklar için getirilen vergileme sistemidir. Yeni düzenleme, hem başvuru süresine göre kademeli bir vergileme sistemi getirmekte hem de tahsil edilen verginin belirli şartlarla iadesini mümkün kılmaktadır.

Bildirilen yurtdışı varlıklara ilişkin olarak; 30/9/2022 tarihine kadar yapılan bildirimler için %1, 31/12/2022 tarihine kadar yapılan bildirimler için %2 ve 31/3/2023 tarihine kadar yapılan bildirimler için de %3 oranında vergi öngörülmektedir.  Yurtdışından getirilen varlıklar, hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az 1 yıl süreyle bu hesaplarda tutulursa bu defa ödenmiş olan verginin iadesi söz konusu olacaktır.

Yurtiçi varlıklarda ise, tek bir vergi oranı (%3) uygulanacak olup ödenen verginin iadesi de söz konusu olmayacaktır.

Vergi iadesi için, yurtdışından getirilen varlıkların en az 1 yıl süreyle hesapta tutulması gerekmektedir.  Yurtdışından döviz getiren işletmeler için, kurun artışına paralel olarak kur farkı geliri dolayısıyla da gelir vergisi veya kurumlar vergisi yükümlülüğü doğacaktır. Yani, varlık barışı kapsamında ödenmiş olan verginin iadesi için dövizi 1 yıl süreyle hesapta tutmak vergisel bir avantajdan çok dezavantaja dönüşebilecektir.

Yurtdışından döviz olarak getirilen paranın TL’ye çevrilerek (örneğin Kur Korumalı Mevduat kapsamında) TL olarak tutulması durumunda da vergi iadesinden yararlanılıp yararlanılmayacağı konusunda gerek Kanun gerekse Tebliğ’de net bir belirleme yoktur. Bununla birlikte, getirilen dövizin TL’ye çevrilerek hesapta tutulmasının mümkün olduğunu, bu şekilde tutulan hesaplarda da vergi iadesi uygulamasının geçerli olacağı kanaatindeyim. Yine de, uygulamaya katılımın arttırılması açısından Bakanlıkça bu konuda net bir açıklama yapılması faydalı olacaktır.

Fonun Ortaklara Dağıtımında Stopaj ve Gelir Vergisi Yükümlülüğü

Bildirilen varlıkların karşılığı olarak, bilanço esasında defter tutan mükelleflerce pasifte özel bir fon hesabı açılacaktır. Önceki varlık barışı uygulamalarında, fon hesabının kullanımı serbest bırakılmıştı. Yani, söz konusu hesap sermayeye eklenebildiği gibi vergisiz biçimde ortaklara da dağıtılabiliyordu. Yeni varlık barışı düzenlemesi bu noktada iki önemli değişikliğe gitmiştir

Birincisi, fon hesabının bildirim tarihinden itibaren 2 yıl geçmedikçe, sermayeye ilave dışında işletmeden çekilmesi yasaklanmıştır. (Getirilen varlığın bir yıl süreyle hesapta tutulması koşuluyla ödenen verginin iade edilmesi ile bildirilen varlığa karşılık oluşturulan fon hesabının 2 yıl süreyle işletmeden çekilememesi farklı durumlardır)

Değişikliklerden ikincisi ise, fon hesabındaki tutarların ortaklara dağıtımı halinde, kar payı dağıtımına bağlı stopajın ve ortaklar açısından da gelir vergisi uygulamasının önünün açılmasıdır. Şöyle ki, 2 yıllık yasak süresi geçtikten sonra fonun ortaklara dağıtılmasında bir engel bulunmamaktadır. Ne var ki, önceki varlık barışlarına ilişkin Tebliğlerde yer alan, “Ayrıca söz konusu varlıklara ilişkin tutarların, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtılması halinde kar dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacak, gerçek kişi ortaklar ile kurumlar vergisi mükellefi olan ortaklar tarafından elde edilen bu tutarlar da vergilendirilmeyecektir.”  hükmüne yeni varlık barışına ilişkin Tebliğ’de yer verilmemiştir. Bu da, varlık barışı kapsamında oluşturulan fonun 2 yıl geçtikten sonra ortaklara dağıtılması halinde, kar payı dağıtımına bağlı stopaj ve ortaklar açısından da gelir vergisi yükümlülüğü doğabileceğinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Gelir veya Kurumlar Vergisi Mükellefiyeti Bulunmayanlar da Varlık Barışından Yararlanabilir Mi?

Önceki varlık barışı uygulamalarında, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar sadece yurtdışı varlıklar için bu uygulamadan yararlanabiliyor, yurt içindeki varlıklar için bir bildirim yapamıyorlardır.

Yeni varlık barışı uygulaması ile, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar da, aynı mükellefler gibi hem yurt içi hem de yurt dışı varlıkları için varlık barışından yararlanabilecektir.

İnceleme Muafiyetinin Kapsamı?

Önceki varlık barışı uygulamalarındaki en tartışmalı konu inceleme muafiyetinin nasıl uygulanacağı konusu idi. Önceki varlık barışı uygulamalarında, varlık barışı kapsamında bildirilen varlıklarla ilgili olarak hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacağı düzenlenmişti. Vergi dışı bırakılan kazanç ile bildirilen varlığın arasındaki bağın nasıl ortaya çıkarılacağı, vergi dışı bırakılan kazanca, bildirilen varlık dışında başka bir yolla gidilip gidilemeyeceği, inceleme muafiyetinin sadece varlığı mı kapsadığı vs. hep tartışılagelmişti. Hatta, inceleme muafiyetindeki bu belirsizlik varlık barışı ile amaçlanan korumanın da yerine getirilmesine zaman zaman engel oluyordu. Varlık barışından yararlanılması, Vergi Müfettişlerinin ilgili mükellefler için tarhiyat öneren Raporlar yazılmasını engellemedi.

Yeni varlık barışı uygulaması ile inceleme muafiyetindeki belirsizlik kısmen giderildi. Şöyle ki, bulunan matrah farkının bildirilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespiti ve bildirilen varlık tutarının bulunan matrah farkına eşit ya da fazla olması durumunda gelir veya kurumlar vergisi ile katma değer vergisi yönünden tarhiyat yapılmayacağı hükme bağlanmıştır. Burada akla gelen soru, bulunan matrah farkının bildirilen varlıklar nedeniyle ortaya çıkıp çıkmadığının nasıl tespit edileceğidir. Tebliğ’de verilen örneklerden, bu konuda mükelleflerin beyanları üzerine vergi inceleme elemanlarının tespitlerinin esas olacağı anlaşılmaktadır.

Hemen belirtmeliyim ki; vergi incelemesine başlanılmasından veya takdire sevk işleminden sonra yapılan varlık barışı bildirimi, o inceleme veya takdir için herhangi bir koruma sağlamayacaktır

PKFİSTANBUL
PKF Istanbul is the network of member firms of PKF International Limited, each of which is a separate and independent legal entity and does not accept any responsibility or liability for the actions or inactions of any individual member or correspondent firm(s).

“PKF" and the PKF logo are registered trademarks used by PKF International Limited and member firms of the PKF Global Network. They may not be used by anyone other than a duly licensed member firm of the Network.
Eski Büyükdere Cad. Park Plaza, No: 14 Maslak İSTANBUL
PKFİSTANBUL
PKF İstanbul, PKF Global'a bağlı bir üye olup, her biri ayrı ve bağımsız hukuki bir varlık olan PKF International Limited üye firmalarının ağıdır. Her bir üye veya yazışma firmasının eylemleri veya eylemsizliği konusunda hiçbir sorumluluk veya yükümlülük kabul etmemektedir.
PKF İstanbul is a member of PKF Global, the network of member firms of PKF International Limited, each of which is a separate and independent legal entity and does not accept any responsibility or liability for the actions or inactions of any individual member or correspondent firm(s).
Eski Büyükdere Cad. Park Plaza, No: 14 Maslak İSTANBUL
HİZMETLERİMİZSizlere neler sunuyoruz?
Son Yazılar