Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Hizmet Borçlanması

31 Aralık 2021Yazan: Mehmet Erciyas

Sosyal refah devletinin en önemli göstergelerinden ve hukuk devletinin bir gereği olan sosyal güvenlik sistemlerinin temel amacı, sosyal ve ekonomik değişmeler sonucu ortaya çıkan risklere karşı toplumu korumak ve bireylerin sosyal güvenlik garantisi altında yaşamalarını sağlamaktır.

Bilindiği üzere 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda zikredilen zorunlu sigortalılık, fiilen çalışma olgusuna dayanmaktadır. Bu Kanun bakımından sigortalı sayılanlardan, sosyal sigorta sisteminin gerektirdiği her türlü finansmanı sağlamak amacıyla Kanun’da belirtilen oranlarda sigorta primi alınmakta ve bu şekilde prim ödenerek çalışılan süreler sigortalının hizmetine dahil edilmektedir.

Ancak bazı durumlarda, fiilen çalışılmadan geçen süreler de çalışılmış gibi kabul edilerek sonradan primi ödenmek suretiyle bu sürelerin sigortalılık hizmetinden sayılmasına olanak sağlanmıştır. Sosyal güvenlik uygulamalarında bu durum hizmet borçlanması olarak ifade edilmektedir. Hizmet borçlanmaları, yurt içi ve yurt dışında geçen sürelerin borçlanılarak sosyal güvenlik bakımından değerlendirilmesi açısından iki ana grupta toplanmaktadır. Bunlardan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, sürekli nitelikte 11 borçlanma türüne yer vermiştir. 3201 sayılı Kanun’da düzenlenen yurtdışı borçlanması ve 5510 sayılı Kanunun geçici 17. maddesinde düzenlenen, durdurulan 4/B (Bağ-Kur) sigortalılığının canlandırılması (ihya) uygulamasını da dikkate aldığımızda sosyal sigortalarda 13 farklı borçlanma türü bulunmaktadır.

Yurtdışında Geçen Hizmet Sürelerinin Borçlanılması

Anayasanın herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğunu öngören 60. maddesi ve 62. maddesinde yer alan “Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için gereken tedbirleri alır.” Hükmü gereğince yurt dışına çalışmaya giden Türk işçilerin sosyal güvenlik sorunlarına çözüm bulabilmek ve neticede sosyal güvenlik haklarını teminat altına almak amacıyla ülkelerin bazıları ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamıştır. Yurt dışında geçen hizmetlerin Türkiye’de geçen hizmetlerle birleştirilmesine ilişkin esasların yer aldığı bu sözleşmelerde, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına sosyal güvenlik hakları tanınması, tanınan hakların korunması ve ülke içinde yaşayan vatandaşlarla eşit işlem görmeleri hedeflenmiştir.

Bununla birlikte sözleşmelerin kapsamlarının dar olması ve Türk işçi çalıştıran bazı ülkelerle henüz sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış olması nedeniyle yabancı ülkelerde çalışan işçileri, uluslararası sözleşmelerden bağımsız ve iç hukuka tabi olacak biçimde sosyal güvenliğe kavuşturmak ve bunlarla sadece Türkiye’de çalışanlar arasında paralellik sağlamak amacıyla yurt dışı hizmet borçlanması kurumu ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış olup olmadığına bakılmaksızın yabancı bir ülkede Türk vatandaşı olarak çalışanların yurt dışında geçen hizmet sürelerinin borçlandırılarak ülkemiz sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmektedir.

Yurtdışı hizmet borçlanmasından yararlanabilmek için Türk vatandaşı olmak, belirli bir süre yurtdışında çalışmak, çalışılan süreleri belgelendirmek gerekir. Türk vatandaşı olma şartının iki halde yerine getirilmesi zorunludur. Bunlardan biri, borçlanılması istenilen sürelerde ilgilinin Türk vatandaşı olması, diğeri ise Türk vatandaşlığında geçen süreleri borçlanma talebinde bulunan sigortalı veya hak sahibinin yazılı başvuru tarihi itibari ile Türk vatandaşı olmasıdır.

Yurtdışı borçlanması temel olarak üç farklı şekilde yapılabilmektedir. Bunlar;

  • Yurtdışında geçen sigortalılık sürelerinin borçlanılması.
  • Yurt dışında geçen çalışma süreleri arasında veya bu çalışma sürelerinin sonunda olmak üzere her birinde bir yıla kadar olan işsizlik sürelerinin borçlanılması.
  • Medeni durumlarına bakılmaksızın ev kadını olarak geçen (sigortalılık haricindeki) sürelerin borçlanılması.

Şeklinde ifade edilebilir. Ayrıca, yurtdışı sürelerinin tamamı borçlanılabileceği gibi Türkiye’de emekli aylığı bağlanmasına yetecek kısım kadar, yani kısmi borçlanma yapılması da mümkündür.

2019/Ağustos ayında yapılan düzenlemelerle yurtdışı borçlanma prim oranı artırılmış ve borçlanılan sürelerin kabul edileceği sigortalılık statüsünde değişikliğe gidilerek yurtdışı borçlanması yoluyla Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan emekli olma imkânı zorlaştırılmıştır.  Yapılan değişiklik sonucunda borçlanma tutarı prime esas kazancın %45’ i esas alınarak hesaplanmakta ve borçlanılan günlerin statüsü 5510 sayılı Kanunun 4/1-b bendi (Bağ-kur) kapsamında değerlendirilmektedir.

Son olarak, borçlanma yoluyla emekli olabilmek için;

  • Sosyal güvenlik mevzuatı hükümlerine göre aylığa hak kazanılmış olması,
  • Emekli aylığı talebinde bulunulması,
  • Yurt dışında çalışılmaması,
  • İkamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alınmaması,
  • Tahakkuk ettirilen borç tutarının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenmesi şartlarının birlikte yerine getirilmesi gerekmektedir.

Er veya Erbaş Olarak Silâh Altında Geçen Sürelerin Borçlanması

Sigortalılar, silah altında geçirdikleri askerlik sürelerinin tamamını ya da bir bölümünü, diledikleri herhangi bir tarihte borçlanabilir. Borçlanma talep tarihinde aktif sigortalı olma şartı yoktur. Tek şart daha önceden sigortalı olarak tescil edilmiş olmasıdır. Yine sigortalının ölümü halinde, aylık bağlanması koşulunun gerçekleşmesine bağlı olarak hak sahipleri de askerlik sürelerinin tamamını ya da bir bölümünü borçlanabilir. Askerlik borçlanması, 5510 sayılı Kanun kapsamında bulunanların uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan yardımlara hak kazanma şartlarını etkiler. Borçlanılarak hizmetten saydırılan süre sigortalılık süresinin hesabında, primi ödenen süreler de prim ödeme gün sayısının hesabında dikkate alınır. 5510 sayılı Kanuna göre, tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlanılması halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Bu işlem 4/a sigortalıları açısından ilk defa sigortalı olunan tarihi etkilediği için daha erken yaşta emekli olmayı sağlayabilir.

4/a Kapsamındaki Sigortalı Kadınların Analık Borçlanması

5510 sayılı Kanun’un 41. maddesinin (a) bendine göre kadın sigortalıların doğum nedeniyle çalışamadıkları en fazla üç defa olmak üzere ikişer yıllık sürelerinin borçlandırılmasında sigortalının doğumdan önce 4/a kapsamında tescil edilmiş olması (SGK sigortalısı) ve adına kısa ya da uzun vadeli sigorta kollan yönünden prim ödenmiş olması yeterli sayılacaktır. Doğumun çalıştığı işinden ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşmesi şartı aranmayacaktır. Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalının işvereninden belge istenilmeyecek tespit SGK kayıtlarından yapılacaktır. Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalıların doğum yaptığı tarihten sonra adına primi ödenmiş süreler borçlanma hesabında dikkate alınmayacak, doğum borçlanması yapılacak sürede çocuğun vefat etmesi halinde vefat tarihine kadar olan süreler borçlandırılacaktır. İlk doğumunu yaptıktan sonra iki yıl dolmadan ikinci doğumunu yapan kadın sigortalı, ilk doğumdan ikinci doğuma kadar geçen süre ile ikinci doğum için borçlanabileceği iki yıllık sürenin toplamı kadar geçen süreyi borçlanabilecektir.

Doğum borçlanması talebi kabul edilen kadın sigortalının iki yıllık borçlanma süresi içinde zorunlu sigortalı hizmetlerinin olması halinde zorunlu sigortalılık süreleri borçlanma sürelerinden düşülecektir. Çıraklığı nedeniyle 506 sayılı Kanun kapsamında tescili yapılan ve sonrasında doğum yapan kadınlar doğum borçlanması yapabilir. Doğumdan önceki son sigortalılık statüsünün 506 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesi kapsamındaki sandık (Banka Sandıkları) olması halinde, SGK doğum borçlanması yapılması talebini kabul etmemektedir. Doğum borçlanmaları, borçlanma yapan sigortalının en son sigortalılık statüsüne göre belirlenmektedir.

4/C Kapsamında Sigortalı Olanların, Personel Mevzuatına Göre Aylıksız İzin Süreleri

4/C kapsamında sigortalı sayılan memurların aylıksız izin sürelerini borçlanmaları mümkündür. Genellikle memurlukta 10 yılı geçirdikten sonra 6 ay ücretsiz izin alabilmektedirler. Primi ödenmeyen bu süreleri borçlanmak mümkündür. Sadece 4/C sigortalılarına mahsus bir borçlanma türüdür.

Doktora veya Tıpta Uzmanlık Öğrenim Süreleri

Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirilen normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri borçlanılabilmektedir. Bunun için kişinin en son sigortalılık statüsüne bakılır ve kişi en son hangi sigortalılık statüsünde ise o şartlarda borçlanma yapılır.

Hekimlerin Fahrî Asistanlıkta Geçen Süreleri

Hekimler, prim ödenmeden fahri asistanlıkta geçen süreleri borçlanmak suretiyle hizmet kazanabilirler. Hekimler, borçlanma müracaatında bulunduğu tarihte en son hangi sigortalılık statüsünde ise o şartlarda borçlanma yapabilecektir.

Avukatlık Stajını Yapanların Staj Süreleri

Avukatlık Kanunu’na göre staj yapan aday avukatların sigortalı olarak çalışmaları yasaklanmıştır. Bu nedenle staj yapan avukatlar, stajda geçirdikleri bu süreleri borçlanmak suretiyle sigortalılıktan saydırabilmektedir.

Tutuklulukta veya Gözaltında Geçen Süreler

Yalnızca 4/A (SSK) sigortalılarına tanınmış bir hak olan bu borçlanma türünde borçlanma yapabilmenin temel koşulu sigortalı iken (çalışıyorken) herhangi bir suçtan tutuklanmak veya gözaltına alınmaktır. Borçlanma yapmak isteyenler, Cumhuriyet Savcılıklarından alacakları, belge ile borçlanma başvurusu yapabilmektedir.

Grev ve Lokavtta Geçen Süreler

Yalnızca 4/A (SSK) sigortalılarına tanınmış bir haktır. Çünkü 4/C (Memur) sigortalılarının grev hakkı bulunmadığı gibi, devlet kurumları lokavt da ilan etmezler. Sigortalılar grev ve lokavt ilanı nedeniyle uzun vadeli sigorta primi ödenmeyen bu süreleri borçlanarak hizmetine dahil edebilir. Bu sürelerin tamamı borçlanılabildiği gibi sigortalı ya da hak sahibi dilerse kısmi borçlanma da yapabilmektedir.

Seçim Kanunları Gereğince Görevlerinden İstifa Edenlerin Borçlanabileceği Süreler

Seçim kanunları gereği memurluktan istifa edenler, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden aybaşına kadar açıkta geçirdikleri süreleri borçlanabilirler. Bu borçlanma türünden sadece 4/C (Memur) sigortalıları yararlanabilecektir.

Kısmi Süreli İş Sözleşmesi ile Çalışan Sigortalıların Eksik Sürelerinin Borçlanılması

Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalılar ay içindeki çalışmalarını borçlanmak suretiyle 30 güne tamamlayabilirler. Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanların yapacakları borçlanma 4/A (SSK) statüsünde sigortalılık sayılacaktır.

Uzman ve Usta Öğretici Olarak Çalışanların Borçlanması

Yasal olarak, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanlar, bu durumlarını Milli Eğitim İl veya İlçe Müdürlükleri’nce belgelendirmeleri kaydıyla ay içinde 30 günden eksik kalan sürelerini, kendileri veya hak sahipleri borçlanabilmektedir. Borçlanılan bu süreler 4/A (SSK) statüsünde sigortalılık süresi sayılmaktadır.

5 Yılı Aşan Borç Nedeniyle Durdurulan 4/B Sigortalılık Sürelerinin Canlandırılması (İhya)

5510 sayılı Kanun, sigortalılıkta zorunluluk ilkesini benimsemiştir. Zorunluluk ilkesi gereği sigortalı olmak, kişi açısından sadece bir hak değil, aynı zamanda kaçınılamayan bir yükümlülüktür. Diğer bir ifade ile sigortalı olup olmama konusunda kişinin iradesine bakılmamakta; kişi istemese de belirli koşulların oluşmasıyla birlikte kendiliğinden sigortalı sayılmaktadır. Sosyal güvenlik hukukundaki zorunluluk ilkesinin bir yansıması olarak 5 yılı aşan sürede borcu bulunan 4-B (Bağ-Kur) sigortalılarının bu süreleri hizmet listelerinden silinecek ve sigortalı talep etmedikçe bu günler borç olarak sigortalının karşısına çıkmayacaktır.

Kanunun, sigortalılığın durdurulmasını düzenleyen geçici 17. maddesi durdurulan sigortalılık sürelerinin canlandırılmasını (ihya) düzenlemektedir. Kanun hükmüne göre, sigortalı ya da sigortalının ölümünden sonra hak sahiplerinin, müracaatları tarihindeki prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilebilecektir. Ancak dikkat edilmelidir ki, burada askerlik borçlanmasında olduğu gibi, ödenen prim tutarı miktarı kadar sigortalılık süresinin kazanılması yani kısmi borçlanma mümkün değildir. Borcun tam olarak ödenmemesi, diğer bir anlatımla kısmi ödeme halinde, ödenen miktar sigortalıya iade edilecektir.

SONUÇ

Uzun yıllar boyunca emek vermesine rağmen emekli olabilmek için prim gün sayısını tamamlayamayan sigortalıların, 5510 sayılı Kanun kapsamında hizmet borçlanması yapabilme imkânı bulunmaktadır. Borçlanmanın yapılabilmesi için, sigortalıların kendilerinin veya ölümü halinde hak sahiplerinin Kurum’ a yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihindeki prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın %32’si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri gerekmektedir. Ayrıca, yurtdışı hizmet borçlanması için ise, sigortalıların kendilerince belirlenecek günlük prime esas kazancın %45’i üzerinden hesaplanacak primin, borcun tebliği tarihinden itibaren üç ay içinde ödemesi gerekmektedir.

PKFİSTANBUL
PKF Istanbul is the network of member firms of PKF International Limited, each of which is a separate and independent legal entity and does not accept any responsibility or liability for the actions or inactions of any individual member or correspondent firm(s).

“PKF" and the PKF logo are registered trademarks used by PKF International Limited and member firms of the PKF Global Network. They may not be used by anyone other than a duly licensed member firm of the Network.
Eski Büyükdere Cad. Park Plaza, No: 14 Maslak İSTANBUL
PKFİSTANBUL
PKF İstanbul, PKF Global'a bağlı bir üye olup, her biri ayrı ve bağımsız hukuki bir varlık olan PKF International Limited üye firmalarının ağıdır. Her bir üye veya yazışma firmasının eylemleri veya eylemsizliği konusunda hiçbir sorumluluk veya yükümlülük kabul etmemektedir.
PKF İstanbul is a member of PKF Global, the network of member firms of PKF International Limited, each of which is a separate and independent legal entity and does not accept any responsibility or liability for the actions or inactions of any individual member or correspondent firm(s).
Eski Büyükdere Cad. Park Plaza, No: 14 Maslak İSTANBUL
HİZMETLERİMİZSizlere neler sunuyoruz?
Son Yazılar