“Biz Ayrılamayız” Enflasyon-Faiz İlişkisi

Sıklıkla duyarız, “Kardeşim düşür faizleri bak o zaman enflasyon nasıl paldır küldür düşüyor” veya “Al şu Merkez Bankası Başkanını görevden beceremiyor bu faiz politikasını.” Acaba gerçekten öyle mi? Faizi düşürünce enflasyon kendiliğinden düşer mi ya da Merkez Bankası Başkan veya bürokratlarını görevden almak faiz-enflasyon bağlamında olumlu etki yapar mı? Bu mekanizma nasıl çalışıyor? Ne menem şey bu enflasyon ki, Hükümet deviriyor veya adamı koltuğundan ediyor.

Kadim bir tartışmadır: Enflasyon mu faizin yükselmesine yol açar yoksa faiz mi enflasyonu yükseltir? İki tarafı da hayli gözü kara ve hararetli destekçileri mevcut.

Enflasyonla faiz arasındaki ilişkiyi tam kavrayabilmek için hangi tür enflasyonla karşı karşıya olduğumuzu anlamamız gerekir. Çünkü, bir maliyet yönlü enflasyon var ki, bu karşımıza arz şoku olarak karşımıza çıkarken, bir de talep yönlü enflasyon söz konusudur.

Milton Friedman’ın “enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgudur” sözünden yola çıkarak enflasyonu para arzındaki artışın yarattığını söyler. Para arzının artması demek talep artışına sebep olması demektir. Talep artarsa, fiyatlar yükselir ve bu da enflasyonu tetikler. Bu durum, talep yönlü enflasyonu açıklamaktadır.

Buna karşın arz yönlü iktisatçılar ise, enflasyonun daha çok yüksek vergiler, sıkılaştırılmış denetimler, yoğun vergi incelemeleri gibi etkiler sonucunda yükselen maliyetler nedeniyle maliyet enflasyonu kökenli olduğunu öne sürerler.

Bunlarla beraber enflasyon zaman zaman her iki etkiden de emareler bulundurabilir. Yani enflasyonun yaşandığı bir ülkede, enflasyon hem talep hem de maliyet nedenli unsurlar taşıyabilir.

En genel, basit ve bilinen tanımı ile enflasyon; “fiyatlar genel düzeyindeki yükseliştir.” Yani piyasadaki mal ve hizmetlerin fiyatının sürekli olarak artması halidir. İki önemli argüman var bu genel tanımda: Fiyatlar genel düzeyi ile sürekli artış. Buradan da anlaşılacağı üzere ekonomide enflasyon var diyebilmemiz için öncelikle mal veya hizmetlerden oluşan sepetin fiyatının artması gerekiyor. İkinci olarak ise, bu artışın devamlılık arz etmesi gerekiyor.

Peki ya enflasyon niçin ortaya çıkar? Bu soruya verilen yanıtları iki grupta toplamak mümkün:

  1. Talep, arzdan fazlaysa enflasyon oluşur. Yani mal ve hizmetlere yönelik tüketim talebi bu mal ve hizmetlerin üretilip arzedilen miktarından fazlaysa o zaman enflasyon olur. Buna talep enflasyonu diyoruz.
  2. Üretimi gerçekleştirmek için kullanılan üretim faktörlerine yapılan ödemelerin (ücret, kira, faiz, kar payı) veya üretimde kullanılan girdilere yapılan ödemelerin (örneğin enerji giderleri, hammadde giderleri, lojistik giderleri vb) miktarı artarsa bu artışlar fiyatlara yansır ve enflasyon oluşur. Buna da arz enflasyonu ya da maliyet enflasyonu diyoruz.

Talep Yönlü Enflasyon Varsa;

Eğer piyasada talep enflasyonu söz konusuysa, yani arzdan fazla talep varsa ya da piyasada üretilen mal ve hizmet miktarından daha fazlası talep ediliyorsa fiyatlar yükselecek ve enflasyona neden olacak demektir. Bunu önlemenin bir yolu ise faizleri artırarak, yükselen talebi düşürmek ve/veya insanları tüketim yerine tasarrufa yönlendirmektir.

Maliyet Yönlü  Enflasyon Varsa;

Eğer ki piyasada, maliyet enflasyonu söz konusuysa, yani üretim girdileri ve tedarik zincirindeki unsurların maliyeti talep dışı nedenlerle artıyorsa (örneğin enerji maliyetleri petrol ve doğalgaz fiyatlarının uluslararası alanda artması nedeniyle yükseliyor ve bunlar da enflasyona neden oluyorsa ya da ham madde fiyatları tedarik zincirindeki aksaklıklardan dolayı yükseliyorsa) o zaman faizi arttırdığımızda enflasyon da artar. Bu durumda, faiz de bir maliyet unsurudur (finansman maliyeti) ve faizlerdeki olası bir yükseliş, piyasaya arz edilecek olan malın maliyetini artıracağından dolayı, enflasyonun daha da artmasına yol açacaktır.

Peki Hem Talep Hem De Maliyet Enflasyonu Söz Konusuysa;

Peki, piyasada hem talep hem de maliyet kaynaklı enflasyon söz konusuysa, bu durumda yapılması gereken ilk işlem, enflasyonun ne kadarının talep ne kadarının maliyet kaynaklı olduğunu ayırt etmek olmalıdır. Eğer hem talep hem de maliyet enflasyonu birbiri ile aynı oranda  ise o zaman faiz çıpasını kullanmak işe yaramayacak demektir. Böyle bir durumda faizi artırarak talep enflasyonu düşürmenin getirisi muhtemelen maliyet enflasyonunu artırarak ortaya çıkacak kayıpla giderilmiş olacak ve faiz boşuna yükseltilmiş olacaktır. Ya da maliyet enflasyonunu düşürmek üretimi canlandırmak için yapılan faiz indirimi talep yönlü enflasyonunu kamçılayacağı için etkiler birbirini yok edecek ve sonuçta faiz düşerken reel enflasyon aynı düzeyde kalmaya devam edecektir.  Eğer ekonomide maliyet kaynaklı ve talep kaynaklı enflasyon birbirine matematiksel olarak birbirine yakın nispette ise bu durumda faiz çıpası işlevsiz kalacaktır.

Sonuç olarak; yüksek enflasyonun olduğu bir piyasada faizi kullanmak her zaman çözüm üretmeyebilir. Bundan dolayı Türkiye gibi çok fazla değişken parametre ve kırılgan bir yapıya sahip ülkelerde enflasyon-faiz ilişkisinde faiz tek başına kurtarıcı olmayacaktır.

Kaynakça

  1. Abuzer Pınar, Maliye Politikası, Turhan Kitapevi
  2. Erdal Ünsal, Mikro İktisat, İmay Yayınları
  3. Erdal Ünsal, Makro İktisat, İmaj Yayınları
  4. Mahfi Eğilmez, Enflasyon ile Faiz İlişkisi, mahfiegilmez.com.
PKFİSTANBUL
PKF Istanbul is the network of member firms of PKF International Limited, each of which is a separate and independent legal entity and does not accept any responsibility or liability for the actions or inactions of any individual member or correspondent firm(s).

“PKF" and the PKF logo are registered trademarks used by PKF International Limited and member firms of the PKF Global Network. They may not be used by anyone other than a duly licensed member firm of the Network.
Eski Büyükdere Cad. Park Plaza, No: 14 Maslak İSTANBUL
PKFİSTANBUL
PKF İstanbul, PKF Global'a bağlı bir üye olup, her biri ayrı ve bağımsız hukuki bir varlık olan PKF International Limited üye firmalarının ağıdır. Her bir üye veya yazışma firmasının eylemleri veya eylemsizliği konusunda hiçbir sorumluluk veya yükümlülük kabul etmemektedir.
PKF İstanbul is a member of PKF Global, the network of member firms of PKF International Limited, each of which is a separate and independent legal entity and does not accept any responsibility or liability for the actions or inactions of any individual member or correspondent firm(s).
Eski Büyükdere Cad. Park Plaza, No: 14 Maslak İSTANBUL
HİZMETLERİMİZSizlere neler sunuyoruz?
Son Yazılar