
Futbol, Türkiye ekonomisinde sadece bir spor dalı değil, milyarlarca liralık nakit akışına sahip bir endüstri haline gelmiştir. Yayın gelirleri, bilet satışları, sponsorluklar ve transfer ödemeleriyle birlikte futbolcuların elde ettiği yüksek ücretler, vergi mevzuatı açısından özel bir tartışma alanı yaratmaktadır.
Türkiye’de profesyonel futbolcuların vergilendirilmesine ilişkin düzenlemeler hem kamu gelirlerinin sürdürülebilirliği hem de vergi adaletinin sağlanması bakımından merak edilmektedir.
Mevcut Vergi Düzeni
Yasal Çerçeve: Gelir Vergisi Kanunu’na göre futbolcuların kazançları “ücret” kapsamında değerlendirilmekte ve stopaj yoluyla vergilendirilmektedir.
İlk Düzenleme (%15 Stopaj):
Kanun No: 7146
Resmî Gazete: 31 Temmuz 2018, Sayı: 30495 (Mükerrer)
Madde: 5 → 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na Ek Madde 84 eklenmiştir.
Ek Madde 84 özeti:
“Lig usulüne tabi spor dallarında, sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerden %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılır.
Bu gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde dahi bu gelirler beyannameye dahil edilmez.”
Bu düzenleme başlangıçta 31.12.2019 tarihine kadar geçerliydi.
Yeni Düzenleme (%20 / %10 / %5 Stopaj):
Kanun No: 7194
Resmî Gazete: 7 Aralık 2019, Sayı: 30971 (Mükerrer)
Madde: 30 → 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na Geçici Madde 72 eklenmiştir.
Geçici Madde 72 özeti:
Süper Lig sporcuları için stopaj oranı %20,
Lig sporcuları için %10,
Diğer ligler ve milli sporcular için %5 olarak belirlenmiştir.
1 Kasım 2019 sonrası yapılan sözleşmelerde, futbolcuların gelirleri gelir vergisi tarifesinin 4. dilimini aşarsa yıllık beyanname verme zorunluluğu vardır. Bu düzenleme başlangıçta 31.12.2023 tarihine kadar geçerliydi. 7417 sayılı kanun 5 Temmuz 2022 tarih ve 31887 sayılı resmi gazete ile yayınlamış olup Geçici Madde 72’nin süresi 31.12.2028’e kadar uzatılmıştır.
Özetle:
7146 (31.07.2018) → %15 stopaj (Ek Madde 84) → 31.12.2019’a kadar.
7194 (07.12.2019) → %20 / %10 / %5 stopaj (Geçici Madde 72) → 31.12.2023’e kadar.
7417 (05.07.2022) → Süre uzatımı → 31.12.2028’e kadar.
Stopajın Uygulanması:
Ödemeyi yapan kulüp veya ilgili kurum stopajı keser ve vergi dairesine yatırır. Sporcuların elde ettiği bu gelirler nihai vergilendirme niteliğindedir. Ancak 1 Kasım 2019 tarihinden sonra imzalanan sözleşmelerde, sporcuların elde ettikleri gelirlerin gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilimini aşan kısmı için yıllık beyanname verilmesi zorunludur.
Tartışmalı Noktalar
Vergi Adaleti
Türkiye’de normal ücretli çalışanlar %15’ten başlayıp %40’a kadar çıkan kademeli tarifeye tabi iken, futbolcuların büyük çoğunluğu gelir vergisi stopajı ile (%20 / %10 / %5) vergilendirilmektedir. Ancak 1 Kasım 2019’dan sonra yapılan sözleşmelerde, gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilimini aşan kazançlar için futbolcuların ayrıca yıllık beyanname vermesi zorunludur. Dolayısıyla milyonlarca Euro gelir elde eden futbolcular için de stopajın ötesinde ek bir vergi yükü söz konusu olabilmektedir. Buna rağmen sabit oranlı stopajın varlığı ve uygulamada beyan sisteminin sınırlı kalması kamuoyunda ciddi bir adalet tartışmasını sürdürmektedir.
Kamu Gelirleri Üzerindeki Etki
Süper Lig kulüplerinin futbolculara ödediği yüksek ücretler dikkate alındığında, sabit vergi uygulamasının devletin önemli miktarda potansiyel vergi kaybına yol açtığı eleştirisi yapılmaktadır.
Uluslararası Karşılaştırma
|
Uluslararası Karşılaştırma Tablosu (2025 İtibariyle) |
||
| Ülke | Vergi Oranları (yaklaşık) | Sporculara Özel Uygulama |
| Türkiye | %20 (Süper Lig) / %10 (1. Lig) / %5 (diğer lig & milliler) | Stopaj sistemi 2028’e kadar, 4. dilim aşılırsa beyanname zorunlu %40′ kadar vergilendiriliyor. |
| İngiltere | %20 (£12.571–£50.270) / %40 (£50.271–£125.140) / %45 (üzeri) | Futbolcular diğer ücretliler gibi kademeli tarifeye tabi |
| Almanya | %14–42 (kademeli) / %42 (€68.430+) / %45 (€277.826+) | Sporcular için ayrıcalık yok, genel tarife uygulanır |
| Fransa | %0–45 kademeli + yüksek gelirlerde ek %3–4 “solidarity tax” | Yüksek gelirli futbolcular için fiilen %47–49’a çıkabiliyor |
| İtalya | %23–43 kademeli (genel sistem) | Yabancı sporcular için ilk 5 yıl %70 muafiyet → sadece %30’u vergileniyor (fiili oran %7–13) |
| ABD | Federal: %10–37 kademeli + Eyalet vergisi %0–13 arası | Sporcular için ayrıcalık yok; eyaletine göre toplam yük %35–50 |
Tablo, Türkiye’nin futbolculara yönelik vergi politikasının Avrupa ve ABD’den belirgin şekilde ayrıştığını göstermektedir. İngiltere, Almanya ve Fransa’da futbolcular diğer ücretliler gibi %45–50 bandına kadar çıkan kademeli tarifeye tabi iken, Türkiye’de stopaj sistemiyle %20’de sabit kalmak mümkündür. Her ne kadar 4. dilimi aşanlar için beyanname şartı bulunsa da, uygulamada üst oranların futbolculara tam yansımadığı görülmektedir.
(Türkiye’de futbolcuların sözleşmelerinde genellikle “net” ücret yazıyor. Kulüp, futbolcuya net ücreti garanti ediyor; beyanname sonrası çıkan fark vergiyi de çoğu zaman kulüp ödüyor. Bu ödenen fark, futbolcuya sağlanan ek menfaat kabul edilse de kulüp tarafından üstlenildiğinde futbolcunun cebinden ek vergi çıkmıyor.
Örn: Rize Defterdarlığı özelgesi (19.08.2022, E-85550353-105[2022]-28193); kulüp tarafından ödenen bu vergilerin de ücret sayıldığı ve ayrıca vergilendirilmesi gerektiği görüşü)
Fransa ek “solidarity tax” ile yüksek gelirliyi daha ağır vergilendirirken, ABD’de eyalet vergileri toplam yükü %50’ye yaklaştırmaktadır. İtalya ise yabancılara sağladığı %70 muafiyet ile “vergi cenneti” niteliğinde özel bir statü sunmaktadır.
Sonuç olarak Türkiye, futbolcular için Avrupa’nın en avantajlı vergi ortamlarından birini sunarken, bu avantaj vergi adaleti ve kamuoyu algısı açısından en çok tartışılan konu olmaya devam etmektedir.
Kayıt Dışı ve Şeffaflık Sorunları
- İmza paraları, başarı primleri, imaj hakkı gelirleri gibi kalemlerin muhasebeleştirilmesi ve vergilendirilmesinde hâlâ gri alanlar mevcuttur.
- Bu durum hem vergi denetimini zorlaştırmakta hem de kulüplerin mali tablolarında şeffaflığı azaltmaktadır.
- Menajerlik komisyonları, FIFA’nın yeni kurallarıyla raporlanması gereken bir kalem haline gelmiş olsa da Türkiye’de uygulamada netlik tam sağlanmış değildir.
- KAP Bildirimleri: Halka açık kulüpler, Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca önemli oyuncu sözleşmeleri, transfer bedelleri ve yükümlülüklerini Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinden açıklamak zorundadır. Ancak pratikte, yapılan tüm ödemelerin ve yan sözleşmelerin KAP’a bildirilmediği görülmektedir. Bu durum yatırımcıların doğru bilgiye ulaşmasını engellemekte hem SPK düzenlemeleri hem de vergi denetimleri açısından ek riskler doğurmaktadır.
Çözüm ve Öneriler
- Kademeli Vergi Tarifesine Entegrasyon:
Futbolcuların da diğer ücretliler gibi stopaj sonrası yıllık beyanname ile kademeli vergi tarifesine tabi tutulması, vergi adaleti algısını güçlendirecektir. Bu sayede yüksek kazançlar üzerinden üst dilimlerde daha adil bir vergileme sağlanmış olur.
- Sınırlı Süreli Teşvik Uygulaması:
Türkiye’ye yeni transfer edilen yabancı futbolcular için en fazla 3–5 yıl süreyle özel oran uygulanabilir. Bu sürenin sonunda genel tarifeye geçilmesi hem uluslararası rekabeti destekler hem de vergi adaleti dengesini korur.
- Şeffaflık ve Raporlama Artışı:
İmza parası, menajer komisyonu ve imaj hakları için özel raporlama ve KAP bildirimi zorunluluğu getirilmelidir. Bu ödemeler kulüplerin finansal raporlamasında ayrı satır olarak sunulmalı, böylece hem yatırımcı hem de kamuoyu açısından şeffaflık artırılmalıdır.
- Kulüpler Açısından Etki:
Bu düzenlemeler kısa vadede kulüplerin ücret giderlerini artırabilir. Ancak uzun vadede mali disiplinin sağlanmasına ve UEFA Finansal Fair Play kurallarıyla uyumlu, sürdürülebilir bir mali yapının kurulmasına katkı sağlayacaktır.
Sonuç
Türkiye’de futbolcuların vergilendirilmesi yalnızca mali bir mesele değil; aynı zamanda toplumsal adalet, uluslararası rekabetçilik ve kulüplerin mali sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir. Vergi adaletinin sağlanması için kademeli tarifeyi tam olarak işletmek, sektörel rekabet için sınırlı süreli teşvikler sunmak ve şeffaflığı artıracak raporlama yükümlülüklerini güçlendirmek önümüzdeki dönemin en önemli gündem başlıklarıdır.
Geleneksel ilkemiz olan “çok kazanan çok vergi öder” anlayışının, modern muhasebe standartları ve uluslararası uygulamalarla birlikte harmanlanması, vergi adaleti açısından bir tercih değil, bir zorunluluktur.
KAYNAKÇA;
Rize Defterdarlığı özelgesi (19.08.2022, E-85550353-105[2022]-28193)
İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı özelgesi (21.11.2023, E-84098128-120[61-2022/10]-542959

Muhasebe ve Finansal Raporlama Ortağı

