Emekli Olduktan Sonra Yeniden Çalışma ve Kamu İş Yeri Mağdurları

Emekli Olduktan Sonra Yeniden Çalışma ve Kamu İşyeri MağdurlarıYaşlanma, çalışma hayatından ayrılmaya yol açan, daha sonrasında bireyin sürekli gelir kaybına uğramasına neden olan ve bireyi ekonomik olarak sarsan bir sosyal risktir. Yaşlanma riski, sosyal sigorta sistemlerinin bulunduğu toplumlarda sigortalı açısından yaşamsal bir tehlike oluşturmamaktadır. Çünkü sosyal sigorta sistemi sigortalıya kaybettiği emek gelirinin yerine koyabileceği bir sosyal gelir bağlamaktadır. Diğer bir ifade ile yaşlılık riskiyle karşılaşan sigortalı ödediği primlerin karşılığı olarak gelirinin devamlılığını sağlayacak ve geçimini güvence altına alacak sürekli bir sosyal gelir olan yaşlılık (emekli) aylığına hak kazanıyor.

Sigortalının, sosyal sigorta kurumlarından yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için, kanunda öngörülen yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı gibi koşulları yerine getirmesi yeterlidir. İş göremez durumda olma yaşlılık aylığına hak kazanmak için aranan koşullardan biri değildir. Yani kanunun öngördüğü koşulları sağlayan bir sigortalının emekli olması için çalışma gücünü kaybetmiş olması gerekmemektedir. Yaşlılık aylığı almakta olan sigortalıların birçoğu yeniden çalışabilecek fiziksel ve zihinsel güce sahiptir. Bunun sonucu olarak birçok ülkede emekliler yeniden çalışma yaşamına katılıyor.

Türkiye’de de emeklilerin yeniden çalışmaya başladıkları sıkça görülmektedir. Özellikle emekli aylıklarının düşük olması ve erken emeklilik uygulamaları emeklileri yeniden çalışmaya iten başlıca sosyo-ekonomik nedenlerdir. Ancak emeklilerin yeniden çalışma nedenleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Bireyin yeniden üretken olma isteği, emekli olduktan sonra boşta kalma duygusu, ne yapacağını bilememe endişesi gibi psikolojik etkenler de emeklilerin yeniden çalışmaya başlamasının diğer nedenleridir.

2024/Eylül ayı itibariyle Türkiye’de 11.912.293 kişi yaşlılık aylığı almaktadır. Bu kişilerden 2.078.481’i SGDP’ye tabi (emeklilikten sonra yeniden çalışma) olarak çalışmaya devam etmektedir. Dolayısıyla emeklilerimizin yaklaşık olarak %17,45’i tekrar çalışma iradesi göstermekte ve aktif çalışma hayatına devam etmektedir. Ülkemizde kayıtdışı çalışma oranının azımsanmayacak derecede yüksek olduğu düşünüldüğünde (2023 yılı: %26 Kaynak: SGK) emekli olduktan sonra çalışanların sayısının oldukça yüksek olduğu görülecektir.

Ancak emekli olduktan sonra tekrar çalışanların aylıklarının devam etmesi yada kesilmesiyle ilgili olarak; 5535 sayılı Kanu’nun 30 uncu maddesine göre “Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar.” hükmü bulunuyor.

Kanun hükmünden hareketle; bir sigortalının emekli olduktan sonra yukarıda ifade edildiği üzere kamu kurum ve kuruluşları ile bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda çalıştığı taktirde emekli aylığının kesileceği belirtilmektedir. Bu durum ise EYT düzenlemesiyle birlikte görece erken yaşta emekli olmuş ve halen çalışma iradesini sürdüren kişiler için bir sorun olarak yerini korumaktadır. Özellikle belediye iştiraklerinde çalışan yüzbinlerce işçinin emeklilik şartlarını sağlamasına rağmen, başvuru yapmamasının önündeki engel ortadan kaldırılmalıdır.

Ayrıca bilindiği üzere Kamu kurum ve kuruluşlarından iş alan alt işverenler (servis, yemek, temizlik vb.) bu hizmet ilişkisine istinaden istihdam ettikleri işçilerini kamu kurumunun alt işvereni olarak tescil edecekleri dosyadan beyan etmelidirler. Dolayısıyla kamu kurumu veya sermayesinin %50’den fazlasının kamuya ait olduğu ortaklıkların taşeron firmalarında çalışanlar da yukarıda bahsettiğim emekli aylığının kesilmesi riski ile karşı karşıyadır. Örneğin bir işçi özel sektörde faaliyet yürüten A firmasında servis şoförlüğü yapmaktayken emekli oldu ve emeklilikten sonra da işine devam etmek istediği için tekrar işe girişi yapıldı. Buraya kadar yasal anlamda hiçbir sorun bulunmamaktadır. Ancak A firmasının bir kamu kurumunun servis işletmesini almasıyla birlikte SGK tarafından bu kamu kurumunun alt işvereni olarak tescil edilmesi gerekmektedir. Alt işveren aracı kodu alınarak yapılan bu tescil işleminin ardından A firması da artık kamu kurumu işlerini yürüteceği için bu işyerinde çalışan işçileri yukarıda bahsettiğim 5335 sayılı kanun 30. maddesi kapsamına alınacak ve aralarında emekli olup çalışmaya devam edenler varsa yaşlılık aylıkları kesilecektir.

SGK bu türlü kesintileri bazen yıllar sonra fark etmekte ve geriye dönük olarak ilgili aylıkları kesmekte; ödenen aylık ve yararlanılan sağlık giderlerini yasal faiziyle birlikte geri almaktadır. Bu nedenle mağduriyet yaşayan sigortalılar ise maalesef sesini duyuramamaktadır. Konfüçyüs’ün dediği gibi “Devletlerin refahı parayla değil adaletle ölçülür.” Adaletli bir gelir dağılımı ve sosyal sigorta kapsamıyla; emeklilerimizin çalışmak zorunda kalmayıp, hayatlarını huzur içinde yaşayabilecekleri müreffeh bir Türkiye umuduyla…

PKFİSTANBUL
PKF İstanbul is a member of PKF Global, the network of member firms of PKF International Limited, each of which is a separate and independent legal entity and does not accept any responsibility or liability for the actions or inactions of any individual member or correspondent firm(s).


“PKF`` and the PKF logo are registered trademarks used by PKF International Limited and member firms of the PKF Global Network.

They may not be used by anyone other than a duly licensed member firm of the Network.

Eski Büyükdere Cad. Park Plaza, No: 14 Maslak İSTANBUL

PKFİSTANBUL
PKF İstanbul, PKF Global'a bağlı bir üye olup, her biri ayrı ve bağımsız hukuki bir varlık olan PKF International Limited üye firmalarının ağıdır. Her bir üye veya yazışma firmasının eylemleri veya eylemsizliği konusunda hiçbir sorumluluk veya yükümlülük kabul etmemektedir.

PKF İstanbul is a member of PKF Global, the network of member firms of PKF International Limited, each of which is a separate and independent legal entity and does not accept any responsibility or liability for the actions or inactions of any individual member or correspondent firm(s).
Eski Büyükdere Cad. Park Plaza, No: 14 Maslak İSTANBUL
HİZMETLERİMİZSizlere neler sunuyoruz?
Son Yazılar